31 Mayıs 2011 Salı

Bir markanın 125 yıllık serüveni

8 Mayıs 1886’da Atlanta’da küçük bir eczane sahibi olan Dr. John S. Pemberton tarafından ilk kez üçayaklı pirinç bir çaydanlıkta üretilen ve bardağı 5 cent’ten satışa sunulan içecek ilk gün sadece 9 bardak satabilmiş. Aradan geçen 125 yılda pazarlama alanında tam bir başarı hikayesine dönüşen bu içecek bugün dünyanın 206 ülkesinde, 20 milyon perakende noktasında günde 1,7 milyar bardak satış rakamına ulaşmış.

Pemberton’un ortağı ve muhasebecisi Frank Robinson iki “c” harfinin yan yana güzel görünebileceğini düşünerek, bu içeceğe “Coca-Cola” adını verirken ve el yazısıyla logoyu oluştururken bu logonun 125 yıl yaşayabileceğini öngörseydi ortağının iki yıl sonra Coca-Cola’nın formülünü ve haklarını Asa Candler’e satmasına şiddetle karşı çıkar mıydı acaba?

1890’LAR: COCA-COLA İÇİN
The Coca-Cola Company şirketinin ilk başkanı ve vizyonunu çizen kişi Asa Candler. Başkan olduğu ilk yıl 1892’de Coca-Cola’nın tanıtımı için yıllık 11 bin dolarlık reklam bütçesi oluşturmuş. Aynı yıl Coca-Cola’nın “Lezzetli ve Serinletici İçecek” olarak tanıtıldığı ilk gazete reklamı Atlanta Journal’de yayımlanmış. 1894’te ilk kez bir şişeleme şirketiyle anlaşarak Coca-Cola’nın artık şişelenmeye başlamasını sağlayan da Candler. Bugün şirketin 206 ülkedeki toplam reklam harcaması yıllık 2,9 milyar dolar. Neredeyse Türkiye’nin toplam reklam yatırımı kadar.

The Coca-Cola Company CEO’larının en başarılılarından sayılan Asa Candler 1916’da Atlanta valisi seçilene kadar şirketi başarıyla yönetmiş, birçok ilki gerçekleştirmiş ve vali seçildikten sonra emekli olarak şirketten ayrılmış.

1900’LER: ZOR BEĞENEN İNSANLARIN İDEAL İÇECEĞİ
Bir grup yatırımcı tarafından 1919’da 25 milyon dolara satın alınan Coca-Cola aynı yıl New York Borsası’nda işlem görmeye başlamış. Bugün şirketin sadece marka değeri yaklaşık 70,5 milyar dolar.

Uzun yıllardır konuşulan, bir şehir efsanesine dönüşen Coca-Cola’nın gizli formülünün Atlanta’daki TrustCompany Bank’taki bir kasada saklanması kararı ise ilk kez Yönetim Kurulu tarafından 1925’te alınmış.

1906’da Coca-Cola ilk kez Amerika dışında birçok ülkede şişelenmeye başlanmış ve şirket D’ArcyAdvertising Company ile 50 yıl sürecek olan işbirliği başlatmış.

1915’te Coca-Cola yöneticilerinin taklit içeceklerden ayırt edebilmek için, karanlıkta ya da kırıkken bile tanınabilecek özel bir şişe tasarlatmaya karar vermesiyle ortaya çıkan ve dünyada ilk patent almış ambalajı olan Coca-Cola’nın orijinal şişesi, yumurtadan sonra en fazla bilinen şekil. Bir kültür ikonu haline gelmiş bu şişe bugün hâlâ kullanılıyor.

1920’LER: SUSUZLUĞUN ZAMANI VE MEVSİMİ YOKTUR


1920’lerin başında “Susuzluğun Mevsimi Yoktur” sloganının ilk kez kullanılmasıyla Coca-Cola, sadece yazları değil, her zaman tüketilebilen bir içecek olmaya doğru dönüşüm yaşamış.

125. yılında 2020 vizyonunu açıklayan Coca-Cola’nın çok önemli bir hedefi var: 2020’ye kadar Coca-Cola sistemine 5 milyon kadın yönetici ve girişimci kazandırmak. Coca-Cola Yönetim Kurulu’nun ilk kadın üyesi Lettie Pate Evans, görevini 1935’ten 1953 yılına kadar sürdürmüş.

1940’LAR: COCA-COLA’YA BENZEYEN TEK ŞEY COCA-COLA’NIN KENDİSİDİR
Coca-Cola ilk üretildiği günden itibaren 60 yıl boyunca aynı fiyattan, 5 sent’ten satılmış. İlk kez 1946’da fiyatı değiştirilmiş. Kaliforniya’da başlayan fiyat değişikliği diğer pazarlara da yavaş yavaş yansımaya başlamış. Böylece 60 yıl süren “beş sentlik Coca-Cola” devri kapanmış.

1947’de ünlü endüstriyel tasarımcı Raymond Loewy, ‘Dole Deluxe’ adlı yeni içecek makinesini Coca-Cola için geliştirmiş.

1950’LER: İHTİYACIN OLAN ŞEY, BİR COCA-COLA
1950’de Coca-Cola CEO’su Robert W. Woodruff kendi resmini kapağa basmak isteyen Time dergisinin isteğini geri çevirerek ürünü basmalarını istemiş. Böylece Coca-Cola, Time dergisinin kapağına çıkan ilk ürün olma unvanını kazanmış.

Coca-Cola’nın ilk televizyon reklamı ise aynı yılın Şükran Günü’nde, CBS kanalında, Amerikan aktör ve radyo yapımcısı Edgar Bergen’in, kukla karakteri Charlie McCarthy ile gerçekleştirdiği yarım saatlik özel programında yayınlanmış. 1956’da McCann Erickson ile anlaşma yapan şirket D’Arcy ile süregelen 50 yıllık anlaşmasına son vermiş. Günümüzde hâlâ McCann Erickson’la çalışmaya devam ediyor.

1960’LAR: GERÇEKTEN SERİNLEYİN
1964 yılında “Dünyaca meşhur Coca-Cola şimdi de memleketimizde” sloganıyla ülkemize gelen Coca-Cola, 1916. fabrikasını kurmuş. Bugün Türkiye’de toplam 8 fabrikaya sahip ve Türkiye ofisi 92 ülkeyi yönetiyor.

Coca-Cola kırmızı-beyaz renk düzenini ilk kez 1969’da kullanmaya başlamış ve uzun yıllar sürecek slogan olan “Gerçek Tat” (It’sthe Real Thing) için yeni reklam filmleri de ilk kez aynı yıl çekmiş. 2000’lerde sloganını “Mutluluğa Kapak Aç” olarak değiştiren şirket hâlâ reklamlarında mutluluk temasını kullanıyor.

TARİHİN EN BÜYÜK PAZARLAMA BOZGUNU: NEW COKE
1985 yılında Coca-Cola yöneticileri yeni geliştirdikleri formülle üretilen “New Coke” için tüketicilere “Bu tadı nasıl buldunuz?” diye sorduklarında birçoğu çok beğendiklerini söylemişler. Bunun üzerine 99 yıl sonra ilk kez Coca-Cola’nın formülü değiştirilmiş. Ancak yöneticiler burada önemli bir noktayı atlamış: Onlar tüketicilere sadece bu tadı beğenip beğenmediklerini sormuşlardı. Oysa o içeceği Coca-Cola ile değiştireceklerini belirtmemişlerdi. Büyük bir isyan da işte bu yüzden başladı. İnsanlar sokaklara dökülerek “Coca-Cola’mızı istiyoruz” diye yürümeye başladılar. 79 gün sonra orijinal formüllü içecek “Coca-Cola Classic” olarak yeniden raflardaki yerini aldı ve şirketin CEO’su tüketicilerden özür diledi.

MUHTAR KENT’LE 2020 VİZYONU
Bugün, dünyanın bu en büyük ve en değerli şirketini yöneten kişi, bir Türk. Muhtar Kent, bu durumun Türkiye’nin tanıtımı için büyük bir fırsat olduğunu belirtiyor ve bu örneklerin çoğalması gerektiğini vurguluyor. Coca-Cola’nın global düşünen yerel bir şirket olduğunu belirten Muhtar Kent, “içinde bulunduğumuz toplumların gelişimi bizim iş yapma modelimizi belirliyor” diyor. Önümüzdeki yıllarda refahın yüzde 60’ının gelişmekte olan ülkelere kayacağını öngören Kent ve ekibi, 2020’ye kadar Coca-Cola sisteminin cirosunu ikiye katlamayı hedefliyor.

Dünyanın en değerli markaları 2010

Interbrand tarafından her yıl açıklanan dünyanın en değerli global markaları 2010’da ilk sırada geçen yıl olduğu gibi yine Coca-Coca yer alıyor. 70,452 milyar dolarlık değeriyle birinci sıradaki Coca-Cola’yı 64,727 milyar dolarla IBM; 60,895 milyar dolarla Microsoft takip ediyor. Google 43,557 dolarlık marka değeriyle dördüncü sırada yer alırken Apple 21,143 milyar dolarla 17. sırada kendine yer bulabildi. İşte dünyanın en değerli 50 markası...
  1. Coca-Cola/ABD/70,452 milyar $
  2. IBM/ABD/64,727 milyar $
  3. Microsoft/ABD/60,895 milyar $
  4. Google/ABD/43,557 milyar $
  5.  General Electric/ABD/42,808 milyar $
  6.  McDonald’s/ABD/33,578 milyar $
  7. Intel/ABD/32,015 milyar $
  8. Nokia/Finlandiya/29,495 milyar $
  9. Disney/ABD/28,731 milyar $
  10. HP/ABD/26,867 milyar $
  11. Toyota/Japonya/26,192 milyar $
  12. Mercedes Benz/Almanya/25,179 milyar $
  13. Gillette/ABD/23,298 milyar $
  14. Cisco/ABD/23,219 milyar $
  15. BMW/Almanya/22,322 milyar $
  16. Louis Vuitton/Fransa/21,86 milyar $
  17. Apple/ABD/21,143 milyar $
  18. Marlboro/ABD/19,961 milyar $
  19. Samsung/Güney Kore/19,491 milyar $
  20. Honda Japonya/18,506 milyar $
  21. H&M/isveç/16,136 milyar $
  22. Oracle/ABD/14,881 milyar $
  23. Pepsi/ABD/14,061 milyar $
  24. American Express/ABD/13,944 milyar $
  25. Nike/ABD/13,706 milyar $
  26. SAP/Almanya/12,756 milyar $
  27. Nescafé/İsviçre 12,753 milyar $
  28. Ikea/İsveç/12,487 milyar $
  29. JP Morgan/ABD/12,314 milyar $
  30. Budweiser/ABD/12,252 milyar $
  31. UPS/ABD/11,826 milyar $
  32. HSBC/İngiltere/11,561 milyar $
  33. Canon/Japonya/11,485 milyar $
  34. Sony/Japonya/11,356 milyar $
  35. Kellogg’s/ABD/11,041 milyar $
  36. Amazon.com/ABD/9,665 milyar $
  37. GoldmanSacks/ABD/9,372 milyar $
  38. Nintendo/Japonya/8,99 milyar $
  39. Thomson Reuters/Kanada/8,976 milyar $
  40. Citi/ABD/8,887 milyar $
  41. Dell/ABD/8,88 milyar $
  42. Philips/Hollanda/8,696 milyar $
  43. eBay/ABD/8,453 milyar $
  44. Gucci/İtalya/8,346 milyar $
  45. L’oreal/Fransa /7,981 milyar $
  46. HeinzABD7,534 milyar $
  47. AccentureABD7,481 milyar $
  48. Zaraİspanya7,468 milyar $
  49. Siemens/Almanya/7,315 milyar $
  50. Ford/ABD/7,195 milyar $

Seks satar!

Tarihteki en ünlü siyasi seks skandalı Bill Clinton-Monica Lewinsky skandalı olmalı. Son bir yıldır ülkemizde de son derece gündemi meşgul eden ve siyasi malzeme olarak kullanılan bu skandallar bazıları için ise birer eğlence ve ekmek kapısı olmuş.

Tasarlanmış kirli tişörtler kapış kapış satıyor

Time dergisinin haberine göre Amerika'da adı seks skandallarına karışan beş ünlü politikacı için tasarlanan tişörtler çok satıyor. Bir politikacının adı skandala karıştığı zaman mizah malzemesi olması için hiç de zaman kaybedilmiyor. Bir online perakendeci olan Bob Marino siyasi seks skandallarını tişörtlere taşıyarak hem insanların dikkatlerini bu olaylara daha fazla çekmeyi başarmış, hem de oldukça iyi satış sonuçları elde ediyormuş.

En popüler tişört Bill Clinton için hazırlanan diyor Marino ve devam ediyor: Monicagate-shirt Lewinsky ile Clinton'un rezil puro olayı anısına tasarlandı” On yıldan uzun süredir haber olan bu siyasi seks skandalı için yaptıkları tişörtün satış lideri olduğunu belirtiyor Marino. Satışların %66’sını oluşturuyormuş.

İkinci sırada senatör John Edwards için tasarlanan tişört geliyor ve satış payı %13. Üçüncü sırada ise eski Güney Carolina Valisi Mark Sanford için tasarlanan tişört geliyor. Sanford 2009 yılında altı gün ortadan kaybolmuş, sözcüsü yürüyüşe çıktığını söylemişti. Ancak daha sonra kendisi metresiyle Arjantin’de olduğunu itiraf etmişti. Tişörtün üzerinde “Karıma söyleyin, Veli Sanford’la yürüyüşteyim” yazıyor.


Sanford’un hemen arkasından eski New York Valisi Eliot Spitzer için tasarlanan tişört geliyor. Spitzer’in bir eskort servisiyle çalıştığı ve 9 numaralı müşteri olarak kayıtlı olduğu ortaya çıkmıştı. Asla hafife alınamayacak terminator, eski Kaliforniya valisi Arnold Schwarzenegger için tasarlanan tişört ise sadece iki haftada %4’lük bir satış rakamına ulaşmış.
Bizim politikacılarımız için birileri tişört yapar mı?
Adı seks skandallarına karışan bizim politikacılarımız için birileri cesaret eder de tişört tasarlar mı bilemem. Ama tasarlanabilseydi eminim çok komik şeyler çıkardı. Düşünsenize Deniz Baykal için, ya da birlikte olduğu kadınla konuşurken sağ seçmene “yuvarlak” diyen eski MHP Genel Başkan Yardımcısı için Metin Üstündağ’ın ya da başka bir karikatür sanatçısının bir tişört tasarladığını. İşte tam bu noktada demokrasi giriyor devreye. Henüz bizim demokrasimiz o olgunlukta değil. Elin Amerikalısı Devlet başkanının seks skandalı için bile mizah yapabiliyor, ama biz normal bir politikacı için bunu yapamıyoruz. Aradaki gelişmişlik farkı da buradan kaynaklanıyor zaten.

23 Mayıs 2011 Pazartesi

Nostalji: Kedili MediaCat Kapakları

2002'de MediaCat'tin 10.yılı nedeniyle başladığımız özel MediaCat kapaklarına 9 yıldır devam ediyoruz. Zaman zaman sizinle blogumda bazı yılların kapaklarını paylaşacağım.

2006 yılı boyunca kedili kapaklarımız okurlarımızın oldukça beğenisini kazanmıştı. 12 kapağımızı da dünyaca ünlü illustrasyon sanatçımız Gürbüz Doğan Ekşioğlu yapmıştı. Bir tanesi hariç tüm kapaklarda kedi kullanılmıştı.

Ocak-Şubat-2006

Mart-Nisan 2006

Mayıs-Haziran 2006

Temmuz-Ağustos 2006

Eylül-Ekim 2006

Kasım-Aralık 2006

18 Mayıs 2011 Çarşamba

2010’un en yaratıcı out of home reklamları

MediaCat Dergisi’nin 5 yıldır düzenlediği Out of Home Ödülleri’nin bu yılki sloganı “Sokağın Çekim Gücü” idi. 2010 yılında out of home mecrasında gerçekleştirilen en yaratıcı reklam çalışmalarının ödüllendirildiği yarışmanın jürisi 18 kişiden oluştu ve jüri başkanlığını Reklamverenler Derneği Başkanı Ahmet Pura üstlendi.

Yarışmada 224 proje yarıştı ve toplam 16 başarı belgesi 20 birincilik ödülü ve 2 büyük ödül ile bir yaratıcılık özel ödülü verildi.

Açıkhava Büyük Ödülü Gillette Blue 3 Zamboni çalışması ile Starcom Medya ajansının oldu. “Knorr Ramazan Kampanyası” 2010 projesi ile SantaAdwords Birincilik ödülünü aldı. Yaratıcılık Özel Ödülü’nü ise “Dask Hayatta Kalacaksın” stant uygulaması ile Zenithoptimedia aldı. İşte geçen yılın en yaratıcı out of home çalışmaları:

  • Starcom, Gillette Blue 3 – Zamboni, Procter & Gamble
  • SantaAdworks, Knorr Ramazan Kampanyası 2010, Unilever

  • Zenithoptimedia “Dask Hayatta Kalacaksın” Stant Uygulaması, DASK
  • Vodafone Üniversitelerde yaptığı çalışmalar

  • TBWA\İstanbul, Yeni Başlayanlar İçin Fransızca Kursları, Inlingua.
  • Cereyan Medya,12 Dev Adam Kampanyası, Garanti Bankası.

  • Medina Turgul DDB, İş Sanat Yepyeni Duygularla Açıldı, İş Bankası
  • Cereyan Medya, Real Araç Giydirme, Real Hipermarketleri
  • TBWA\İstanbul, Yeriniz mi Dar? İKEA Türkiye

  • TBWA\İstanbul, Yeriniz mi dar?, Ikea Türkiye
  • Mindshare/Mobilera, Daha Fazla Hayat Duvar-Wall Projection, Turkcell
  • TBWA\İstanbul, Vog Çorapları Şimdi Web'de, Vog Çorapları

  • Mindshare, i- pod bağlantısı billboard uygulama, Ford
  • Mindshare, Kayar Kapı, Ford

  • Myra, Kâmil Koç Eskişehir'de, Kâmil Koç
  • Publicis Yorum-Speed Medya, Ev gibisi yok!, Türk Telekom
  • Mediaedge-Kinetic, İkea Ev, İkea

  • Starcom, Nutella "Kahvaltının Yıldızı", Ferrero
  • Cereyan Medya, Extra Genç, Garanti Bankası
  • TBWA\İstanbul, Beleştepe Avealı Olamayanlar Tribünü, Avea

5 Mayıs 2011 Perşembe

Nostalji: Genç yaratıcılar "Marka Aşkım İstanbul" yarışması

Hande Güler-Volkan Lale 'It mark's'
Lovemarks kavramının yaygın kullanımını ilk kez 2000'li yılların başında Frankfurt Kitap Fuarı'nda görmüştüm. Öncelikle fuarın dış mekanlarındaki reklam afişlerinde, sadece kırmızı zemin üzerinde lovemarks yazan afişler. Daha sonra küçük bir stand gördüm: duvarları lovemarks tipografisiyle dolu kırmızı zeminli kağıtla kaplanmış, bir masa ve bilgisayar, bir de görevli. Stand görevlisine yaklaşarak “bu nedir?” diye sordum. Lovemarks’ın henüz yazılmakta olan bir kitap olduğunu ve yazarının ise Saatchi&Saatchi ajansın başkanı Kevin Roberts olduğunu belirtti. Kitap yaklaşık 2 yıl sonra yayımlandı. Kevin Roberts kitabın yayımlanmasıyla birlikte birçok ülkeye gidip lovemarks’ın ne olduğunu anlatmaya başladı.

Ahmet Faruk Güneş
'Asya ile Avrupa'nın Aşk Nokstası'
Biz de 2006 yılında gerçekleştirdiğimiz MediaCat Marketing Forum'a ana konuşmacı olarak Kevin Roberts’ı davet ettik. Forumun ana temasını da Lovemarks olarak belirledik. Konferans çerçevesinde aylarca önceden iki yarışma düzenledik: Türkiye'nin Marka Aşkları ve Marka Aşkım İstanbul.

Marka Aşkım İstanbul yarışması genç yaratıcıların, tasarımcıların katılımına açıktı, Türkiye’nin Marka Aşkları ise herkesin katılımına. Marka Aşkım İstanbul yarışmasına 114 iş başvurmuştu ve sekizi finalist oldu. Yedi kişilik jurinin değerlendirmesi sonucunda Hande Güler-Volkan Lale tarafından tasarlanan 'It mark's' isimli çalışma birinci seçildi. Jürinin birinciyi seçmekte zorlandığı bu başarılı çalışmaların üzerinden zaman geçmesine karşın ben yine de bloguma koymak istedim. Bakalım bugün güncelliğini ve estetiğini hala koruyor mu?

Birinci olan Istanbul'u bir kadın figürü üzerinden anlatmaya çalışan 'It mark's' isimli tasarımda dudak kullanılmasının nedenini İstanbul'un her türlü akıllarda iz bırakması olarak açıklıyorlardı genç tasarımcılar. Bu çalışmayı daha sonra Cannes Lions için hazırladığımız özel MediaCat Cannes Lions sayımızda kapak olarak kullanarak uluslar arası reklamcıların da beğenisine sunmuştuk. Diğer çalışmalarda çoğunlukla boğaz konsepti kullanılmıştı.




















Atakan Sevgi-Ozan Çelebi
'İstanbul: Natural Bond'



















Tuba Kadıoğlu-Reha Üner
'Şimdi İstanbul'da Olmak Vardı'














Engin Öztekin
'Istanbul Days'














Cengiz Coşkun
'Life form Istanbul'


2 Mayıs 2011 Pazartesi

Behiç Ak’ın ‘Heybeli Çay Seti’ tasarımları

Paşabahçe’nin tasarım ürünü ince belli çay bardaklarıyla ilk kez geçen yıl tanıştım. Bir arkadaşım evime gelirken hediye getirmişti. Paketi açınca çok sevindim ve uzun süredir Paşabahçe’ye yaptığım ziyaretleri gerçekleştiremediğimi fark ettim. Benim için dinlenme zamanlarından birisi de Paşabahçe’nin en yakın mağazalarından birisine gidip tasarım ürünlerini incelemek ve onlara hayran olmaktır.

Bence o çaybardaklarıyla çay içmek ayrıcalık. Kendinizi çok özel hissediyorsunuz. Bilmiyorum sadece bana mı öyle geliyor. Düşünsenize ünlü bir karikatür sanatçısı sizin çay içeceğiniz bardağın üzerine hayatınızı güzelleştirmek için sanatından, zamanından bir parça vermiş. Hal böyle olunca bardaklar kırıldıkça yerine yenileri alındı.

Basın bültenlerini çok dikkate almam, çünkü genelde benim kabusumdur basın bültenleri. Her gün onları temizlemek için hatırı sayılır bir zaman harcarım. Ama bugün gelen bir basın bültenini çöp kutusuna atmaya kıyamadım ve hemen oturup bu yazıyı yazdım.

Behiç Ak Paşabahçe’nin yeni bir çay bardağı serisinin ambalajı için özel tasarımlar çalışmış. Çay setinin adı: Heybeli. Bardaklar 6’lı değil 4’lü ambalajlarda satışa sunulmuş. Bunun daha çok ihtiyaca yönelik olduğunu düşünmüşler. Keşke daha öncekiler gibi sadece ambalajda değil bardakların üzerinde de tasarımları görebilseydik. Bu güzel Behiç Ak tasarımlarını blog izleyenlerimle paylaşmak istedim.